22 Kasım 2009 Pazar

Karşınızda Christoph Daum!




Fenerbahçe teknik direktörü Christoph Daum, kariyerinin her döneminde adı olaylarla anılan bir adam oldu. Formula 1 nedeni ile haziranda İstanbul’da bulunan ve Daum ile defalarca röportaj yapmış, onu yakından tanıyan Alman spor gazetecileri, onun Türk kamuoyunda bilinmeyen yönlerini bana anlattılar. İşte Alman gazetecilerin anlattıkları ile Christoph Daum’un hikayesi.


Schumacher’le başlayan kariyer:

Futbol oynamaya amatör takımlarda başlayan Daum, Köln’ün ikinci takımından öteye gidemeyen silik bir futbol kariyerine sahipti. Futbolu bıraktıktan sonra Köln Spor Akademisi’nde antrenörlük eğitimini alıp, 1981 yılında Köln amatör takımının başına getirildi. Dört yıl bu görevde kalan Daum, görevi sırasında acı bir olay da yaşadı ve takımında oynayan genç futbolculardan biri sahada hayatını kaybetti. Bu olay Alman Hoca’yı derinden etkiledi ve kafasının bir köşesinde hep yer etti. Aradan geçen uzun yılların ardından son sezonda oynanan Karlsruhe-Köln maçında fenalık geçiren Ümit Özat’ın sahadaki durumu, eski olayı yeniden anımsayan Daum’u özellikle çok sarstı, hepimizin bildiği gibi saha kenarında göz yaşlarını tutamadı.
Daum amatör takımda 4 yıl süreyle yaptığı başarılı çalışmaların ardından, Köln’ün profesyonel takımında Hannes Löhr’ün yardımcı antrenörlüğüne getirildi. Bir yıl çalıştıktan sonra Löhr takımdan ayrıldı. Kulüp yeni bir teknik direktör aramaya başladı. Bir çok teknik adamla görüşüldü. O yıllarda Köln kalesini  Almanya’nın efsane kalecisi Toni Schumacher koruyordu. Toni yönetime yardımcı antrenör Daum’un bu işi yapacak çapta biri olduğunu söyleyerek, Daum önerisi yaptı. Scumacher’in sözüne güvenen yönetim yeni teknik direktör aramaktan vazgeçerek göreve Daum’u getirdi. Böylece bir zamanlar Fenerbahçe kalesini koruyan Schumacher, daha sonra aynı kulübü çalıştıracak Daum’un kariyerinin başlangıcında önemli bir kilometre taşı rolü oynamış oldu.

En iyi ben olacağım:

Futbolda başarılı bir oyuncu olamayan Christoph Daum, teknik direktörlüğe başladıktan sonra yaptığı açıklamalarda, futbolcu olarak bir hiç olduğunu ancak teknik direktör olarak en iyi olacağını söylemeye başladı. Bu iddialı açıklamalarla birlikte Daum, egosunun da yüksek olduğunun işaretlerini veren ve futbol dünyasını tahrik eden açıklamalar da yapmaya başladı. Alman teknik adam hiç kimsenin konuşmadığı kadar çok konuşuyor ve sürekli olay yaratıyordu. Özellikle 1986-1987 sezonunda Köln ve Bayern Münih şampiyonluk için çekişirken Bayern Münih’in o zamanki teknik direktörü Jupp Heynckes için “o ancak uyku ilacı satıcısı olabilecek yetenekte, haritaya bakmak onunla sohbetten daha eğlenceli, beyninin çalıştığından şüpheliyim” şeklinde ağır sözler sarf etmesinin ardından, ZDF’de Almanya televizyon tarihine geçen bir tartışma yaşandı. Bu tartışmada Heynckes, Hoeness, Udo Lattek ve Daum bulunuyordu. Özellikle egosu çok yüksek iki insan olan Hoeness ile Daum arasında yaşanan tartışma, Daum’un tüm söylediklerimin arkasındayım şeklindeki sözleri, Daum ile Hoeness’in arasındaki köprülerin atılmasına neden oldu. İki sivri dilli futbol adamı artık birbirlerine düşmandılar ve her fırsatta takışıyorlardı. Yıllar sonra ise Alman Milli Takımı’nın başına getirilmesi düşünülen Daum’un kokain olayını açıklayıp Daum’u ateşin içine atan adam yine düşmanı Uli Hoeness oldu.  











Denizli ilk değil:

ZDF’de yaşanan ateşli tartışmada Christoph Daum çok iddialı konuşarak Bayern’in elinden şampiyonluğu alacaklarını yine tahrik edici bir üslup ile söylemişti. Daha sonra Köln’de karşılaşan iki ekibin mücadelesinden Bayern 3-1 galip ayrıldı ve sezonu şampiyon bitirdi. Heynckes hakkında çok ağır sözler sarf eden Daum, gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında soğukkanlılığını bozmadan “yeniden ayağa kalkarım, problem değil” şeklinde bir açıklama yaptı. Ligin finalindeki bu kayıp Daum’un son kaybı olmadı. 1999-2000 sezonunda teknik direktörlüğünü yaptığı Leverkusen 34. haftaya Bayern Münih’in üç puan önünde girmişti. Şampiyonluk için sadece 1 puan yetiyordu ve rakip Münih’in semt takımı Unterhaching’ti. Leverkusen karşılaşmayı 2-0 kaybetti ve son hafta maçını kazanan Bayern Münih şampiyon oldu. Hepimizin bildiği gibi Daum daha sonra 2 final daha kaybetti. Türkiye Kupası finalini Galatasaray’a 5-1’le kaybederken 1 yıl sonra son haftada, bu defa Denizli’de sadece bir puan alarak şampiyonluğu Galatasaray’a bıraktı.




İlk şampiyonluk:


Köln’de bir kez üçüncülük iki kez de ikincilik tadan Daum,1990 yılında şampiyonluğun Bayern Münih’e kaptırılmasının ardından Köln’den gönderildi. Ancak o zamanki Köln Başkanı Dietmar Artzinger-Bolten, Daum’u neden gönderdiğini açıklamadı. Yıllar sonra Daum’un Kokain olayı ortaya çıktığında Köln eski başkanı, “kararımın doğruluğunun huzurunu yaşıyorum, buradan gerekli sonuçları siz çıkarın” açıklamasını yaptı.
Daum Köln macerasının ardından 1990 kasımında Stuttgart ile anlaştı. Üç yıllık görevi sırasında 91-92 sezonunda Almanya’daki ilk ve tek şampiyonluğunu yaşadı. Ancak Şampiyonlar Ligi ilk turundaki Leeds United maçında affedilmez bir hata yaparak o zaman sadece 3 olan yabancı sınırlamasını aşarak oyuna 4. bir yabancı oyuncu soktu ve takım 4-1 kazandığı maçta hükmen 3-0 yenik sayıldı. İlk maçı da 3-0 Stuttgart kazandığı için UEFA Barcelona’da üçüncü bir maç yapılmasına karar verdi. Maçı kaybeden Stuttgart avucunun içindeki turu bu hata yüzünden rakibine vermiş oldu.

Türkiye’yi hep sevdi:

Stuttgart’tan 1993-94 sezonu devre arasında gönderilmeden önce Daum’un en severek gittiği restoranın bir Türk restoranı olduğu ve Türkleri her zaman sevdiği bana Alman gazeteciler tarafından anlatıldı. İşte bu sempati onun 1994 yılında Beşiktaş’tan aldığı teklifi çok fazla düşünmeden kabul etmesini sağladı. Beşiktaş sonrası Leverkusen’e giden Daum kokain skandalının ortaya çıkması ile gönderilince kendisine kucak açan kulüp yine Beşiktaş oldu.

İyi antrenör kötü yönetici:

Daum Almanya’da yaşadığı tüm problemlere karşın ülke kamuoyunda ve medya dünyasında herkesçe kabul edilen gerçek, onun çok iyi bir teknik direktör olduğudur. Özellikle Hans Weisweiler’in öğrencisi olması nedeniyle aldığı çok iyi eğitimin yanında, kendini yenilemek için sürekli araştırması, bilimin spora olan katkısına inancının yanında, insan psikolojisini de çok iyi analiz yeteneğine sahip olması, onu öne çıkaran başlıca faktörler. Başta Toni Schumacher olmak üzere, Thomas Haessler, Pierre Littbarski, Mattihas Sammer gibi onunla çalışmış ünlü futbolcular, onun çok iyi bir teknik direktör olduğunu defalarca dile getirdiler. Ancak onun antrenman ve futbolcu yönetimi dışında Magath gibi (hem teknik direktör hem sportif direktör) iyi bir yönetici olmadığı da sıkça söyleniyor. Özellikle de 4. yabancı olayı, onun sadece kendi işine konsantre olabildiğinin göstergesi olarak ortaya konuyor. Bu nedenle yeni dönemde Aykut Kocaman’ın varlığı bu açıdan önem kazanacaktır.

Alışılmışın dışında metotlar:

Christoph Daum Almanya’da alışılmışın çok dışında uyguladığı motivasyon metotları ile de diğer teknik adamlardan hep ayrılmıştır. Yaptığı sayısız grup terapilerinin yanında bir çok değişik yönteme de baş vurur. Örneğin iş dünyasında da sıklıkla uygulanan kırık cam parçaları üzerinde çıplak ayakla yürümeyi başarma, yine köz halinde kömür üzerinde çıplak ayakla yürüme gibi motivasyon ve konsantrasyon metotları uygulamıştır. Bir başka bilinen olay da, Köln ikinci ligde oynarken Daum oyuncularına ilginç bir yöntemle ligden çıkma yemini ettirmesidir. Futbolcular eritilmiş mumlar henüz sıcak ve yumuşak haldeyken ellerini muma basarak, kalıplarını çıkarıp yemin ederler ve futbolcuların el izi ile soğuyan mum da, bu yeminin belgesi olarak her futbolcuda bulunmaktadır.  

Medya ilişkileri gergin:

Almanya’da Daum’un basın ile olan ilişkileri her zaman problemli olmuştur. Daum özellikle tanımadığı gazetecilerle yaptığı röportajlarda hoşuna gitmeyen sorular karşısında tahrik amaçlı karşı soru sormayı adeta bir klasik haline getirmiştir. Karşısındaki gazeteciyi sürekli zorlar ve provoke eder. Ancak uzun zamandır tanıdığı gazetecileri uğraştırmaz ve onlarla normal konuşur.

İlginç ruh hali:

Daum’un karmaşık bir ruh haline sahip bir insan olduğu konuştuğum bütün gazeteciler tarafından söyleniyor. Özellikle de çoğu zaman bakışlarını tek bir yere sabitleyerek dünyadan kopmuş bir görüntü verip sonra aniden hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya başlaması en bilinen özelliklerinden.
Onun diğer bir özelliği de mizah anlayışının ilginçliği. Köln’ün ligden çıktığı maçın ardından futbolcularına oynadığı oyun oldukça ünlenen bir olay. Ligden çıkışın garantilenmesinin ardından futbolcular soyunma odasında Daum’u rahatlama havuzuna atarlar. Ancak Daum sudan çıkmaz ve dipte yüzükoyun hareketsiz bir şekilde kalır. Sürenin uzamasıyla herkes bir anda paniğe kapılıp havuza atlar, bunun üzerine de Daum gülerek havuzdan çıkarak herkese bir şok daha yaşatır. Bazen çok ciddi bir ruh halinde olabilen Alman teknik adam sıklıkla şaka da yapar.
Daum’un bu manik depresif görüntüsünün, uçlarda dolaşan bir insan olarak onu kokaine yönlendirmiş olabileceği de Almanya’da konuşulmakta.

2008: Yine olay yine Daum:

Geçen yıl Alman spor kanalı DSF’de yayınlanan Homoseksüellik ve Futbol adlı programda, bu konudaki fikri sorulan Daum yaptığı yorumda homoseksüellerin aynı zamanda çocuk tacizcisi olduğunu ima eden sözler sarf etti. Bu sözleri nedeni ile Alman teknik adam liberal kesimden ve homoseksüellerden büyük tepki aldı. Daha sonra kendisinin bir çok homoseksüel arkadaşı olduğunu, Power Child adlı çocukları korumaya yönelik bir vakıf için çalışan biri olarak amacının sadece çocukların korunmasına dikkat çekmek olduğunu söylese de tepkiler azalmadı. Köln’ün gay ve lezbiyen taraftarlar grubu, Daum’a bu konuda kendileri ile bir toplantı yapması talebinde bulundu. Toplantı teklifini kabul eden Daum, geçen yıl Ağustos ayında bu taraftar grubu ile gerçekleşen buluşmasında yanlış anlaşılmaya neden olduğu için özür diledi ve olay tatlıya bağlandı.

Gidişi de olay:

Kariyerini Köln kulübüne borçlu olan Christoph Daum’un kulüpten aniden ayrılması Köln taraftarları arasında infial yarattı. Sezon bittiğinde Podolski’nin de geri dönüşü ile daha iyi bir sezon geçirmeyi hedefleyen Köln, bunun Daum ile gerçekleşeceğine çok emindi. Ancak Daum’un kontratında 31 mayıs 2009 saat 17.00’ye kadar gitmez ise kontratı otomatik olarak uzar maddesi vardı. Ayrılacağını saat 16.00’ya kadar belli etmeyen Alman teknik adam sürenin bitmesine 1 saat kala ayrıldığını açıklayınca, büyük tepki aldı. Ancak Fenerbahçe’den de olaylı ayrılan Daum bakarsınız bir gün yine eski kulübüne döner. Futbol dünyasında her şey mümkün.

Ve Roland Koch ile ilişkisi:

Daum’un yıllardır her kulüpte birlikte çalıştığı yardımcısı Roland Koch için Alman medya dünyasında söylenen tek şey var. İkinci adam olarak dünyaya gelmiş. Gerçekten de Roland Koch tek teknik direktörlük denemesini 1990 yılında doğduğu şehir Osnabrück’ün takımı olan Vfl Osnabrück’te yaptı. Ancak takımda futbolcularla büyük problemler yaşayınca sezonu bitiremeden ayrıldı. O dönemde basın mensupları arasında efsane olarak anlatılan bir hikaye de ortaya çıktı. Koch kendisini hiç sevmeyen bir Alman futbolcu ile bir tartışma yaşadıktan sonra, futbolcunun gizlice Koch’un kamptaki odasına girip yatağına işediği kulaktan kulağa yayılmış, ancak hiçbir zaman iki tarafta bu konuda açıklama yapmamış. Özellikle fizik ve kondisyon yüklemede kendini çok geliştiren Koch, sadece söyleneni yerine getiren bir görev anlayışını benimsemiş.

Daum’un en meşhur sözleri:

Dortmund oyuncuları değişikliklerde bile ayakları takılsa taraftarlar faul diye bağırıyor. Bu Dortmund kulübü için harika bir şey…
Bayern’de temizlikçi kadın bile en az 10 kez şampiyon olmuştur…
Alman Federasyonu’nun kurallarında Bayern şampiyon olacak diye yazılı bir madde mi var?...
(Leverkusenli Ulf Kirsten’in orta parmağını göstermesi üzerine) O sadece bir dakika içinde oyundan çıkmak istediğini belirtti…
(Yardımcı hakemin üzerine yürümesi üzerine) Oyuna dışarıdan müdahale etmek istedim. Ancak yardımcı hakem benim çok önemli oyuncu değişiklik isteğimi görmeyince, kendimi tutamadım.
Avusturya futbolu o kadar kötü durumda ki, kulüp başkanları tatile gittiklerinde yanlarında 4 garson getiriyorlar…
Bende futbolcunun hangi milletten yada kan grubundan olduğu değil sadece performans rol oynar…
Bazıları çocuklarını iki lisanlı yetiştiriyor. Ben ise iki ayağını kullanabilecek şekilde…
Yediğimiz gol psikolojik olarak bizim için iyi olmayan bir zamandaydı. Ama o zaman da şu soruyu sormak lazım. Acaba psikolojik olarak iyi olunan zamanda yenen gol var mı…
(Türk gazeteciler için) Yazdıkları yazılara bir de 1001 gece masallarından alıntılar yapıyorlar…

2 yorum:

  1. Çok keyifli bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Bahsedilen site cok iyi tebrik ederim bahis siteleri
    ngs bahis dogru bilgi herzaman huzur verir

    YanıtlaSil